Adalet arayışında mahkeme salonları çoğu zaman ilk akla gelen yoldur. Oysa artık her uyuşmazlık için uzun ve yıpratıcı dava süreçlerine katlanmak zorunda değilsiniz. Hukukun sessiz kahramanlarından biri olan arabuluculuk, hem zaman kazandıran hem de taraflar arasında uzlaşmayı mümkün kılan etkili bir çözüm yoludur.
Arabululuk Nedir?
Arabuluculuk, tarafların kendi çözüm yollarını bulmalarına imkân tanıyan, gizli ve tarafsız bir müzakere sürecidir. Uyuşmazlıklar, bir arabulucu eşliğinde, mahkeme kararı olmaksızın barışçıl biçimde çözüme ulaştırılır.
Üstelik sürecin sonunda düzenlenen son tutanak, mahkeme ilamı hükmündedir.
Neden Mahkemeye Gitmeden Önce Arabuluculuk?
Zaman tasarrufu sağlar. Dava süreçleri yıllar sürebilirken, arabuluculuk çoğu zaman haftalar içinde sonuçlanır.
Daha az maliyetlidir. Harç, bilirkişi ve dava giderleri gibi masraflar büyük ölçüde ortadan kalkar.
Taraflar çözümü kendileri üretir. Kararı hâkim değil, siz verirsiniz.
Gizlidir. Süreç mahkemeye açık bir kayıt bırakmaz, tamamen gizlilik esasına dayanır.
İlişkileri korur. Ticari, iş veya aile bağları kopmadan sürdürülebilir.
Hangi Davalarda Arabuluculuk Zorunludur?
İşçi–işveren uyuşmazlıkları
Ticari alacak ve sözleşme uyuşmazlıkları
Bazı tüketici davaları
Bu tür uyuşmazlıklarda, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak hukuken zorunludur.
Arabuluculuğa Nasıl Başvurulur?
İster zorunlu, ister ihtiyari olsun; arabuluculuk başvurusu doğrudan tarafınızca ya da vekiliniz aracılığıyla yapılabilir. Süreç gizlilik, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine dayanır.
Taraflardan biriyle ön görüşme yapılmadan önce, diğer tarafla hiçbir şekilde temas kurulmaz.
Son Söz
Arabuluculuk yalnızca bir çözüm yöntemi değil; karşılıklı menfaate dayanan, hukuka, uzlaşıya ve insan onuruna saygının bir ifadesidir.
Mahkeme salonlarında sabır testine girmeden de adil bir çözüme ulaşmak mümkündür.
Önemli olan, doğru yönlendirme, etkili temsil ve sağduyulu bir yaklaşımla süreci yönetebilmektir.